29 Ocak 2012 Pazar

Mini mini şapkalar...

Çok yoğun günler geçiriyorum. hiçbir şeye zaman ayıramamaktan şikayetçiyken sonunda bu haftasonu elime iğne iplik alabilecek zaman yaratabildim.

Sevgililer günü yaklaşırken, bu gece şık ve farklı olmak isteyenler için üzerinde minik bir şapka bulunan şık ve farklı bir taç tasarladım. İtiraf etmeliyim çok keyifle çalıştım. El yapımı minik şapkanın üzerini çiçekli kumaşla kapladım, şapkanın etrafını yün püskül ile tamamladım. Püskülün uçlarına ise şapkanın desenine uygun renkte boncuklarla eğlenceli bir hava verdim. Başka kumaşlarla da deneyeceğim mutlaka

Sadece özel günlerde değil, günlük hayatınızda kullanabileceğiniz bir aksesuar sizleri bekliyor. Sipariş için buraya tıklayabilirsiniz.

Herkese sevgiler....



17 Ocak 2012 Salı

ilk sipariş ve kısa bir özet!

yeni yıl çok hızlı başladı. şimdilik pek bir numarasını göremedim ama umudumu da yitirmedim. bu yıl güzel şeyler olacak. olmalı hatta.

ofiste işler çok yoğun. mesai saatleri yetmiyor, bir de eve iş getirip gece yarısına kadar çalışıyorum. üstelik bu yoğunluk bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. hal böyle bu aralar dikişe ara vermek durumda kaldım. bu durumdan bir hayli muzdaribim.

istanbul'da dün kar yağdı. ama ne yazık ki kar topu oynayamadan kar yerden kalktı bile. kar çok güzel, huzur veriyor insana. bu konuda hemfikirim ama istanbul'da kar tam bir facia. dün insanlar yollarda mahvoldular. neyse ki ben eve giderken deniz yolunu kullandığım için herhangi bir zorluk yaşamadım.

yine de tüm bu koşturmacanın içinde güzel birşey oldu.geçen hafta ankara'ya kermit bardak altlığı siparişi aldım. ilk siparişim olması nedeniyle büyük bir öneme sahip. yanında minik bir hediye ile gönderdim ankaraya. umarım kullanan kişiye mutluluk verir... siz de bu şirin bardak altlıklarından isterseniz, pasaj hesabımı kullanabilirsiniz.

bu akşam kendime izin verip biraz dikiş dikmeye kararlıyım. çok yakında yeni ürünlerle karşınızda olacağım. sevgiler...

8 Ocak 2012 Pazar

İşte karşınızda sevimli ninjalar!

Yeni yılın ilk postuyla karşınızdayım dostlar. Bu aralar yazmaya pek fırsat bulamıyorum ne yazık ki.
ofiste işler çok yoğun. ama arada derede birşeyler dikmeye, tasarlamaya devam ediyorum elimden geldiğince.

Dün televizyon izlerken,  aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz minik sevimli ninjaları yaptım, yine hama boncuğundan. Yiğenim bir yerde buna benzer bir kahraman görmüş ve istemişti. Ben de hem pasajım için hem de ona hediye etmek için 10 tane yaptım. Onunkileri teslim ettim ve çok beğendi. Geri kalanlar da pasajımda.

Yiğenim için yaptıklarımın arka kısmına broş iğnesi yapıştırdım ve odasının perdelerine iliştirdik bu şirin ninjaları. Pasajımdakiler ise buzdolabı magneti olarak tasarlandı, isteğe göre broş iğnesi de yapıştırılabilir.

Herkese kucak dolusu sevgiler...
sipariş için buraya tıklayabilirsiniz.

1 Ocak 2012 Pazar

Umut getir bize 2012!




Yeni yılın ilk 10 saatini devirdik bile, zaman ne kadar çabuk geçiyor değil mi?
son haftalarda ofiste o kadar yoğun zamanlar geçirdim ki, eve gelir gelmez uyuduğum günler bile oldu. bu nedenle blogumla da hiç ilgilenemedim. oysa yılbaşı için bir süprizim olacaktı. ilerleyen günlere kaldı ne yazık ki. ne yapalım? sağlık olsun.

2011, benim için çok kötü başlamıştı. elinde büyüdüğüm, annem kadar sevdiğim bir kadını, hiç beklenmedik bir anda kaybetmiştik. ne zaman 1 yıl oldu, farkına varamadım. ama bildiğim birşey var ki, alışılmıyor yokluğuna :( bu nedenle yeni yıla içim sızlayarak girdim.

2011 sadece benim için değil, yakınlarım ve ülkenin geneli için de kötü geçti. 2012'de tüm bunların yerini güzellikler alsın. Herkese sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve umutlu yıllar diliyorum :) Herkesin dileği gerçek olsun :)

2012'den kendi adıma beklediklerim çok değil aslında. Biraz daha fazla zamanım olsun istiyorum, daha çok dikiş dikmek, daha çok tasarlamak hatta minik bir atölyem olsun istiyorum. Küçük bir evim olsun istiyorum, kira da olsa olur :) Mutfağından kek, kurabiye kokuları yükselsin istiyorum. Arkadaşlarımızı eve davet edelim, hep birlikte gülelim eğlenelim istiyorum. Çok mu :) 2012 daha yeni gelmişken, dileklerimle korkutmadan burada noktalıyorum yazımı.


İyi seneler :)

18 Aralık 2011 Pazar

Voodo Bebeği

Geçen haftasonu bir arkadaşımın nikahı nedeniyle Ankara'ya düştü yolum. Cuma akşamı trenle gittiğim Ankara'dan istemeye istemeye Pazar günü döndüm İstanbul'a. Ankara'ya giderken sevinen tek İstanbullu benim sanırım. Ankara'yı çok severim ben, o sakinliği, rutinliği daha güzel geliyor bana. Gerçi eskiye göre değişmiş, biraz kalabalıklaşmış sanki. Herneyse.

Ankara'da evinde kalacağım arkadaşım için kendi ellerimle minik bir hediye yapmaya karar verdim ve aşağıda gördüğünüz şirin bebek çıktı ortaya. Kalıbı internetten bulup beyaz keçeden kestim ve elimde diktim. (ne yazık ki babaannemden yadigar eski dkişi makinesini hala tamir ettiremedim)

Bebeğimin boynuna siyah yünden ince bir atkı ördüm, başına da minik bir fiyonk kondurdum. Gözlerini de siyah düğmeden yaptım. Ankara yolculuğumda bana eşlik eden bu minik bebeği, yeni arkadaşı çok sevdi. Ben de çok sevdim. Şimdi iki tane daha dikiyorum aynısından. Biri taa ABD'ye, çocukluk arkadaşıma gidecek, diğeri de pasaja :)

Siz nasıl buldunuz?

Mutlu Canavar'dan selamlar...

uzun zamandır yazmaya niyetleniyorum ama bir türlü fırsat bulamıyorum. yine de akşamları boş durmuyorum, işten yorgun argın eve gelmeme rağmen çalışmaya devam ediyorum.

işte evdeki eski bir çarşafı değerlendirerek yaptığım sevimli bir yastık... internetten bulduğum kalıba uygun olarak kumaşı kestim, daha sonra elimde diktim, içine de elyaf doldurdum. Gözünün biri beyaz keçeden, üzerine siyah bir düğme yapıştırdım. Diğer gözü ile ağzı ise siyah yünden yapıldı. Fotoğraftan pek belli olmuyor ama bir de beyaz keçeden yapılmış dişi var:)

Bu şirin canavarın adını "Happy Monster" koydum. Yani Mutlu Canavar. Gören arkadaşlarım çok beğendi, şimdilik evde duruyor. Fırsat bulduğum bir  haftasonu daha güzel kumaşlar alıp farklı desenlerde dikip pasajıma eklemeyi düşünüyorum.

Siz nasıl buldunuz? (not: fotoğraf cep telefonu ile çekildiği için kalitesi düşük)

3 Aralık 2011 Cumartesi

bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır

türk kahvesini çok severim. özellikle de kokusunu. evde annemin ağzı kalp şeklinde olan kahve fincanlarını görünce aklıma bir fikir geldi ve hemen işe koyularak bu bardak altlıklarını tasarladım. boyutları kahve fincanları ve çay bardakları için ideal.

kahvenin eşlik ettiği uzun sevgi dolu sohbetlerde kullanılabilir.
herkese bol kahveli, bol kahkahalı günler...




not: pasajım üzerinden sipariş verebilirsiniz.