1 Aralık 2012 Cumartesi

Bu Çocuk Giysileri Tadından Yenmez!

Bilen bilir, gören görür; unnado.com ile alışverişe çıkan hep en uygun fiyatlısını bulur! Yalnız şimdiden uyarayım, bu alışveriş kulübünde dolaşırken kendinizi  kaybedebilirsiniz. Kendiniz ve çocuğunuz için alışveriş yapmaya doyamayacağınız unnado.com, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!

Bu leziz videonun sahibi unnado.com; bakmaya doyamayacağınız, gezerken içinizin gideceği, ailelere özel bir alışveriş kulübü... Birbirinden sevimli ürünleri ve özel kampanyalarıyla unnado.com ’da tadından yenmez bir alışverişe çıkmaya hazır olun! Çocuğunuzun ihtiyaçlarını a’dan z’ye düşünen bu kulüpte alışveriş yapmanın tadı damağınızda kalıyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

24 Ekim 2012 Çarşamba

Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!




23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.

Sony, “Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun ilk görevini dün verdi. Bond’un zihni sinir alet edevatları olmadan sıkıntıya düşeceğini düşünen Sony, “4 ekran ile Bond’a yardım et” görevini açıkladı. Q’nun verdiği görevde 4 ekran olarak TV – Tablet – Akıllı Telefon ve Laptop düşünülmüş. Bu 4 ekranın nasıl kullanılacağı da kullanıcılara bırakılıyor.



Q’nun sorusu ise şu şekilde:

“Eğer sen olsan, bu 4 ekrandan hangisini seçerdin ve o ekrana hangi özelliği eklerdin?”

Sen de bir ekran seç, farklı ve Bond’un işine yarayacak bir özelliği Twitter’da #M1benyaptım hashtag’i ekleyerek paylaş. En çok retweet edilen ve Sony jurisi tarafından seçilen fikirlerin sahipleri, Bond’un güvendiği Sony Xperia Tablet S, Gala Gecesi davetiyesi ve Bond 50. Yıl Blu-ray seti kazanacak.

Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek zihni sinir bir yanın var mı?

Yeni görevleri öğrenmek için, #AjanS hashtag’ini takibe devam et.

https://www.facebook.com/SonyTR
https://twitter.com/Sony_Turkiye #AjanS #M1benyaptım

Bir bumads advertorial içeriğidir.

17 Ağustos 2012 Cuma

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

ben çorba severim

Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor.

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…

Bir bumads advertorial içeriğidir.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Siz Hiç LSV Dükkan Çikolatası Tattınız mı?




LSV Dükkan yani Lösev Dükkan’ında lösemili çocuklarımızın anneleri kendi elleriyle hazırladıkları organik kurabiyeler ve birbirinden renkli el emeği, göz nuru el işlerini sizlere sunuyor. LSV Dükkan bundan tam 12 sene önce LÖSEV Ankara’da, küçücük bir atölyede 5 anne ile başlayan bir çalışmayken bugün yüzlerce annenin ekmek parasını kazandığı meslek atölyeleri haline geldi.                                       



Beslenme ile kanser arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmek için kurulan bu minicik atölye, seneler içerisinde azim, sevgi ve inançla büyüdü. Giderek büyüyen ve insanın içini ısıtan bu başarı öyküsü, LSV Dükkan markasını yaratmaya kadar uzandı. Lösemili çocuklarımızın annelerinin umutlarını, hayallerini işlediği, sevgiyle yoğurduğu her bir LSV Dükkan ürünü sevgili çocuklarımızı hayata bağlayacak.


Tüm renkleri ve lezzetleri ile Türkiye’nin her yerinden LSV Dükkan’a www.lsvdukkan.com üzerinden ulaşabilir ve sipariş verebilirsiniz.

Lösev’i Twitter’da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile  paylaşımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

5 Temmuz 2012 Perşembe

alışveriş kabusu


yaz- kış fark etmez, kıyafet alışveriş yapmak benim için tam bir kabus.
mağaza mağaza gezip kıyafet denemekten nefret ediyorum. ne zaman birşeylere ihtiyacım olsa ve alışverişe çıksam hiçbir şey alamadan geri gelirim. çok kötü bir huyum var. ne istediğimi, bana neyin yakışacağını bilirim, hatta ona kafayı takarım ve vitrinlerde sadece o sezon moda olan kıyafetler sergilendiği için acayip zorlanırım. aradığımı bulamam çoğu kez.

hal böyle olunca da kıyafet alışverişi yapmak benim için çoğu zaman tam bir azaba dönüşüyor desem yalan olmaz. ;

özellikle de yazın kabinde, bu sıcak havada debelenmek hiç hoşuma gitmiyor. bu nedenle yazın alışverişe çıktığımda kıyafetlerin büyük kısmını denemeden alıyorum. eve gidip deniyorum, duruma göre değiştiriyorum. artık farklı bedenini bulamazsam yapacağım bir şey de olmuyor haliyle.

söz konusu ayakkabı ve aksesuar alışverişi olduğunda ise durum tam tersine dönüyor. hele ki aksesuar. özellikle yüzük ve küpe konusunda bazen abarttığımı itiraf etmeliyim.
neyse asıl bahsetmek istediğim bu değil. kısa bir açıklamadan sonra gelelim konumuza.

bu yaz da her yaz başında yaptığım gibi kısa bir alışveriş turuna çıktım. beğendiğim bir şey bulamadan eve döndüm çaresiz. ne yapsam diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. sevdiğim renklerden bir kaç tişört, bluz alıp onların üzerine kumaş ya da keçe ile desenler yapmaya karar verdim. ilk işim bu hafta sonu birkaç düz renkli tişört almak olacak. yaptığım zaman da sizlerle paylaşacağım.

internette çok güzel örneklere rastladım, eminim daha da güzelleri yapılabilir. biraz yaratıcılığımızı kullanmak gerekiyor. işte bulduğum birkaç örnek...

yukarıdaki modeli çok ama çok beğendim. yaz mevsimine uygun değil ama kışın mutlaka deneyeceğim. merserize bir kazağın dirseklerine keçeden kalp eklemişler. pek şahane olmuş. siyah renk bir kazağa denemeyi planlıyorum.  bu şirin kazaktan siz de yapmak isterseniz nasıl yapıldığını buradan öğrenebilirsiniz. 

bebekler için şirin bir tişört yapılmış. bunu kendimiz için de yapabiliriz. hatta bambaşka desenler de kullanabiliriz. bu deseni görünce bir fikir geldi bile aklıma. düz bir tişörtün arka omuz kısmında bu kuş figürü çok güzel durabilir. nasıl yapıldığını görmek isterseniz buraya  tıklayabilirsiniz. 
bu da en beğendiklerimden biri. büyük küçük herkesin giyebileceği eğlenceli bir tişört. nasıl yapıldığını görmek için buraya göz atabilirsiniz. 


şimdilik bu kadar. yukarıdaki örnekleri beğenmediyseniz, istediğiniz başka desenleri uygulayabilir, kimsede olmayan birbirinden şahane ve yaratıcı kıyafetler elde edebilirsiniz. evde giymediğiniz kıyafetleri böylelikle değerlendirebilirsiniz de. ben ilk fırsatta deneyeceğim.

bu arada keçe ile ilgilenen herkesin merak ettiği bir soruna da değinmek istiyorum. keçe yıkanır mı? ya da nasıl yıkanır? yaptığım kısa araştırma sonucu keçenin ılık suda ve elde yıkanabildiğini okudum. çamaşır makinesinde de yıkanabiliyormuş ama ben denemeye korkarım açıkcası. bir de keçelerin asılarak kurutulması gerekiyormuş.

keçenin temizliği ile ilgili bilgi edinmek isterseniz http://www.hobikece.com/sentetik_kece.html



28 Haziran 2012 Perşembe

mutfakta biri var!

herkese merhaba,
hep yazmaya hevesleniyorum ama zaman bulamıyorum.
yaz geldi de geçiyor bile. bu yıl ailemin yanında tatil yapacağım. ama daha zaman var izne çıkmama.

bu sıralar iş dışında hiçbir şeye vakit ayıramıyorum, hafta içi eve gelip tv izlerken sızıp kalıyorum. bazen de kitap okurken uyuyakalıyorum.

hafta sonları dışarı çıkıyorum. dışarı çıkmadığım günlerde de mutfakta vakit geçiriyorum.

yemek yapma konusunda baya yol katettiğimi söyleyebilirim artık.  hafta sonları evde ne malzeme varsa, kek, börek, kurabiye yapıyorum. internette yer alan tariflere göz atıyorum. şu ana kadar denediklerim gayet lezzetli oldu, tadına bakanlar da çok sevdiler.

geçen pazar günü, buzdolabında 4 tane yumuşamış şeftali vardı. şeftali, en sevdiğim yaz meyvelerinden biridir ama sert olması lazım. yumuşamış olanları yiyemiyorum. çöpe atmak da istemediğim için kısa bir araştırma yaptım ve mükemmel bir tarif buldum. üstelik çok ama çok kolay.

Şeftalili Granita yaptım. Granita, meyvelerle yapılan bir çeşit buzlu tatlı. Yanılmıyorsam Sicilya Mutfağı'na özgü. Aslında tam olarak tatlı denir mi bilemiyorum, hani çocukken meybuzlar vardı, meyveli buzlar... ona benzer bir lezzet. sadece şerbet ile tatlandırılıyor. 

Tarifi Ev Cini'nden aldım, bayılarak yedik. Hem çok kolay hem çok lezzetli. Üstelik sıcak yaz günlerinde içinizi ferahlatacak harika bir lezzet... Ne yazık ki fotoğraf çekemeden bitti. Artık bir dahaki sefere....

Siz de denemek isterseniz tarif burada....




10 Haziran 2012 Pazar

Yaz geldi, aksesuarlar şenlendi!

Uzun zaman sonra yeniden merhaba,
en sonunda birkaç satır yazmaya fırsat bulabildim. hayat o kadar yoğun geçiyor ki bu ara. hiçbir şeye yetişemiyorum.
yazın gelmesi de üstüne tuz biber ekti.

bir de üstüne ofisteki klima yüzünden şifayı kaptım mı? tam oldu. 2 gündür evden dışarı adım atmadım. sözde yarım kalan işlerimi tamamlayıp fotoğrafları bloguma ve pasaja yükleyecektim ama pek mümkün görünmüyor.

şimdilik geçen hafta yaptığım kolyenin fotoğrafını paylaşıyorum. cep telefonu ile çektiğim için renkleri pek belli olmuyor.

işe giderken bir kez taktım, arkadaşlarım çok beğendi.  sizce nasıl olmuş?


26 Nisan 2012 Perşembe

Susam Sokağı'nı hatırlayan var mı?

80-90 yılları arasında çocuk olan herkesin anılarında önemli bir yere sahiptir Susam Sokağı. TRT 1'in en sevilen çocuk programlarından biriydi.

Kaç yıl geçti üzerinden, bir daha bu kadar güzel çocuk programı yapılmadı. Keşke olsaydı...

Hala sık sık anarım o günleri. Hepsi birbirinden eğlenceli Susam Sokağı karakterlerinin hepsi hafızamda.
Ne yapsam nasıl yapsam diye düşünürken hama boncuklarından iki tane magnet yaptım. Biri Susam Sokağı'nın hırçın çocuğu Kurabiye Canavarı. Sürekli kurabiye yiyen, her yeri dağıtan, heryere kurabiye parçaları döken, kimsenin kızamadığı sevimli karakter Kurabiye Canavarı...
Diğer Susam Sokağı karakterim ise Büdü. Gerçi Edi olmadan Büdü'nün boynu bükük kaldı ama ilk fırsatta Edi magneti de yapacağım.


Sipariş için pasajıma bakabilirsiniz 

24 Nisan 2012 Salı

Yetiş Süperman!


Herkese merhaba,
Haftasonu 2 gün boyunca çok gezdim, stres atmaya çalıştım. Ama sanırım biraz abartmışım gezmeyi. Dün bütün gün evde olmama rağmen hala dinlenemedim.

Neyse... Dün biraz dikiş diktim, bahar ve yaz mevsimine uygun renkli cıvıl cıvıl yeni aksesuarlar tasarladım ama ne yazık ki bitiremedim. En kısa sürede bitirip ekleyeceğim buraya.

Şu yazımda bahsettiğim Süperman'ı çok seven abime, doğum günü için şeker hamuru ile süslenmiş kurabiyeler yaptım.  Bu şeker hamuru ile ikinci denemem. Umarım hoşuna gider.


Yakında görüşmek üzere...

19 Nisan 2012 Perşembe

Neler yaptım?

günler yine çok yoğun geçiyor. bunca yıldır hiç hevesim olmamasına rağmen, birden mutfaktan çıkamaz oldum. her hafta yeni bir tarif deniyorum. şimdilik kek, kurabiye, poğaça gibi hamur işleri ilgimi çekiyor. çeşit çeşit kek kalıpları ile doldurdum evi :)

haftasonu canım poğaça çekti, evdeki malzemelerle www.tuzvebiber.com'da gördüğüm Ev Poğaçası tarifini denedim. çok güzel oldu. bu ölçülerden 16 tane poğaça çıkardım ben, bazıları büyük oldu. ilk denemem olduğu için sevdiceğim mazur gördü :)

kısa sürede bitti poğaçalar. hatta "keşke 2 ölçü yapsaydın" bile dediler :)

bu hafta sonu yeni bir tarif denemeyi düşünüyorum. ama daha karar veremedim ne yapacağıma. siz de farklı tarifler arıyorsanız, www.tuzvebiber.com'a bir göz atın derim. üstelik site her hafta en aktif kullanıcısına Migroslarda kullanabileceğiniz 20 TL değerinde Money Puan veriyor. şansınızı deneyebilirsiniz.

bu arada evde bulduğum teki kaybolmuş çoraplardan bir oyuncak yaptım. çok şeker oldu. tek kalmış diğer çoraplardan da yanına arkadaş yapacağım :) sizce nasıl olmuş?

8 Nisan 2012 Pazar

yeniden hayata :)

herkese merhaba,
çok uzun zamandır yazamıyorum. işler çok yoğun. bu arada hayatımda radikal kararlar aldım, henüz uygulamaya başlayamadım, biraz daha sabretmem gerekecek.

bu arada neler yaptığımı kısaca fotoğraflarla özetlemek gerekirse,

çok sevdiğim bir abim için bir yastık diktim. Kendisi Superman hayranı olduğu için mavi renk kullandım, üzerine de hama boncuklarından yaptığım superman amblemi yapıştırdım. Gözleri düğmeden, ağzı ise keçeden.  bu arada sırtında tıpkı Superman'de olduğu gibi kırmızı pelerin var, ama fotoğrafta görünmüyor.Tamamını elde diktim. Fotoğraf cep telefonu ile çekildiği için kalitesi çok düşük. Ama çalışırken o kadar heyecanla yaptım ki, evde fotoğrafını çekmeyi unutmuşum, hediyenin sahibi çekip gönderdi fotoğrafı :)

yine çok sevdiğim bir arkadaşım için keçeden 2 tane baykuş diktim. üzerindeki askıları tığla ördüm. baykuşlardan biri dişi, biri erkek. gözlerini siyah puldan yaptım, tamamını elde diktim. 

 bu arada pır pır kelebeğim, biricik kardeşimin doğum günüydü geçen hafta. neden bilmiyorum ama bu yıl çok güzel geçmesi için çok uğraştım. 20 kişilik minik bir parti düzenlendik. Gelen arkadaşlara minik hediyeler hazırladım. yukarıda görülen kalpleri hama boncuklarıyla yaptım, arkalarına üzerinde tarih yazılı etiketler yapıştırdım ve gelen kız arkadaşlarımıza hediye ettik. hatta parti sırasında herkes bu broşları kullandı. 11 tane sarı, kırmızı, pembe, mor, yeşil, mavi renklerde broşlar yaptım. gelen erkeklere ise aşağıda gördüğünüz ninja magnetleri hediye ettik. tabi arkalarına yine etiket yapıştırdım. herkeste o güne dair birer minik anı kalsın istedim.


son olarak kardeşimin doğum günü pastasını da ben yaptım. aslında pasta denemez. pastayı taşımak çok zor olacağı için minik cupcakeler yaptım, üzerlerini de şeker hamuru ile süsledim. herkes tarafından çok beğenildi. şeker hamuruyla ilk denemem olduğu için tam istediğim gibi olmadı, artık bir dahaki sefere :)


fotoğraf çekmeyi unutmuşum telaştan. arkadaşlarımızdan biri cep telefonuyla çekmiş, net değil ama elimizde başka fotoğraf yok ne yazık ki. 

bahar geldi, işler yavaş yavaş yoluna giriyor. artık daha fazla yazmaya çalışacağım.
herkese mutlu günler!


24 Şubat 2012 Cuma

günaydın İstanbul kardeş

ne kadar uzun zamandır yazamıyorum. bu aralar iş temposuna öyle bir kaptırdım ki kendimi, sonum hayrola!
haliyle bunca zamandır elime iğne iplik de alamadım. bu hafta sonundan umutluyum ama :)

bu arada en sonunda bir fırınım oldu. ama fırın almakla iyi mi ettim kötü mü ettim, henüz anlayamadım. neredeyse 2 günde bir kek, poğaça denemeleri yapıyorum.

mutfakta tam bir acemi olduğum için çeşitli bloglardan denenmiş tarifleri uyguluyorum. mesela şu aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz lezzetli keki, Kekevi tarifiyle yaptım. Mükemmel oldu tadı. Fotoğraf cep telefonu ile çekildiği için biraz kalitesiz ama idare eder. Keki pişirmeden önce içine birkaç tane de badem attım. Evde sadece badem olduğu için badem kullandım ama eminim ceviz bu keke daha çok yakışacaktır.


Kekin yanında bir de tuzlu olarak ekmek hamurundan pizza yaptım. Onun fotoğrafını çekmeyi unutmuşum. Tarifi için buraya tıklayabilirsiniz.  Bu arada ben mutfakta acemi olduğum için şimdilik Tuzvebiber'i sadece izleyici olarak takip edebiliyorum :) Ama yemek yapmayı bilenler ve sevenlerin çok işine yarayacak bu sitenin kullanıcılarına bir de minik süprizi var.

Tuzvebiber.com'a ücretsiz üye olarak tariflerinizi ve mutfak/yeme/içme kültürü ile ilgili yazılarınızı paylaşabilir ve Money Puan kazanma şansı elde edebilirsiniz. Site her hafta en aktif kullanıcısına 20 TL değerinde Money Puan hediye ediyor. Üstelik yapmanız gereken çok basit. www.tuzvebiber.com'a ücretsiz üye olun, yazmaya başlayın...

En yakın zamanda görüşmek üzere....Herkese sevgiler...

5 Şubat 2012 Pazar

Sevda Sözleri

Malumuzun 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor. Her yerde kalpler, kırmızı güller... Ben de keçe ile minik ve şirin aksesuarlar tasarladım. İşte bunlardan ilki.

Keçeden yapılmış bu harflerin içi elyaf ile dolduruldu. Hepsini tek tek elde diktim. Bu dekoratif çubuklarla evinizdeki, ofisinizdeki vazoları ve saksıları süsleyebilirsiniz. Sipariş için buraya tıklayabilirsiniz. Herkese sevgi dolu günler :)



not: Bloguma çok fazla vakit ayıramadığım için çok şikayetçiyim bu aralar. Bir türlü zaman bulamıyorum, en yakın zamanda yeniden geri döneceğim umarım. Sizlerin yazdıklarınızı da okumak için sabırsızlanıyorum. En yakın zamanda görüşmek üzere...

29 Ocak 2012 Pazar

Mini mini şapkalar...

Çok yoğun günler geçiriyorum. hiçbir şeye zaman ayıramamaktan şikayetçiyken sonunda bu haftasonu elime iğne iplik alabilecek zaman yaratabildim.

Sevgililer günü yaklaşırken, bu gece şık ve farklı olmak isteyenler için üzerinde minik bir şapka bulunan şık ve farklı bir taç tasarladım. İtiraf etmeliyim çok keyifle çalıştım. El yapımı minik şapkanın üzerini çiçekli kumaşla kapladım, şapkanın etrafını yün püskül ile tamamladım. Püskülün uçlarına ise şapkanın desenine uygun renkte boncuklarla eğlenceli bir hava verdim. Başka kumaşlarla da deneyeceğim mutlaka

Sadece özel günlerde değil, günlük hayatınızda kullanabileceğiniz bir aksesuar sizleri bekliyor. Sipariş için buraya tıklayabilirsiniz.

Herkese sevgiler....



17 Ocak 2012 Salı

ilk sipariş ve kısa bir özet!

yeni yıl çok hızlı başladı. şimdilik pek bir numarasını göremedim ama umudumu da yitirmedim. bu yıl güzel şeyler olacak. olmalı hatta.

ofiste işler çok yoğun. mesai saatleri yetmiyor, bir de eve iş getirip gece yarısına kadar çalışıyorum. üstelik bu yoğunluk bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. hal böyle bu aralar dikişe ara vermek durumda kaldım. bu durumdan bir hayli muzdaribim.

istanbul'da dün kar yağdı. ama ne yazık ki kar topu oynayamadan kar yerden kalktı bile. kar çok güzel, huzur veriyor insana. bu konuda hemfikirim ama istanbul'da kar tam bir facia. dün insanlar yollarda mahvoldular. neyse ki ben eve giderken deniz yolunu kullandığım için herhangi bir zorluk yaşamadım.

yine de tüm bu koşturmacanın içinde güzel birşey oldu.geçen hafta ankara'ya kermit bardak altlığı siparişi aldım. ilk siparişim olması nedeniyle büyük bir öneme sahip. yanında minik bir hediye ile gönderdim ankaraya. umarım kullanan kişiye mutluluk verir... siz de bu şirin bardak altlıklarından isterseniz, pasaj hesabımı kullanabilirsiniz.

bu akşam kendime izin verip biraz dikiş dikmeye kararlıyım. çok yakında yeni ürünlerle karşınızda olacağım. sevgiler...

8 Ocak 2012 Pazar

İşte karşınızda sevimli ninjalar!

Yeni yılın ilk postuyla karşınızdayım dostlar. Bu aralar yazmaya pek fırsat bulamıyorum ne yazık ki.
ofiste işler çok yoğun. ama arada derede birşeyler dikmeye, tasarlamaya devam ediyorum elimden geldiğince.

Dün televizyon izlerken,  aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz minik sevimli ninjaları yaptım, yine hama boncuğundan. Yiğenim bir yerde buna benzer bir kahraman görmüş ve istemişti. Ben de hem pasajım için hem de ona hediye etmek için 10 tane yaptım. Onunkileri teslim ettim ve çok beğendi. Geri kalanlar da pasajımda.

Yiğenim için yaptıklarımın arka kısmına broş iğnesi yapıştırdım ve odasının perdelerine iliştirdik bu şirin ninjaları. Pasajımdakiler ise buzdolabı magneti olarak tasarlandı, isteğe göre broş iğnesi de yapıştırılabilir.

Herkese kucak dolusu sevgiler...
sipariş için buraya tıklayabilirsiniz.

1 Ocak 2012 Pazar

Umut getir bize 2012!




Yeni yılın ilk 10 saatini devirdik bile, zaman ne kadar çabuk geçiyor değil mi?
son haftalarda ofiste o kadar yoğun zamanlar geçirdim ki, eve gelir gelmez uyuduğum günler bile oldu. bu nedenle blogumla da hiç ilgilenemedim. oysa yılbaşı için bir süprizim olacaktı. ilerleyen günlere kaldı ne yazık ki. ne yapalım? sağlık olsun.

2011, benim için çok kötü başlamıştı. elinde büyüdüğüm, annem kadar sevdiğim bir kadını, hiç beklenmedik bir anda kaybetmiştik. ne zaman 1 yıl oldu, farkına varamadım. ama bildiğim birşey var ki, alışılmıyor yokluğuna :( bu nedenle yeni yıla içim sızlayarak girdim.

2011 sadece benim için değil, yakınlarım ve ülkenin geneli için de kötü geçti. 2012'de tüm bunların yerini güzellikler alsın. Herkese sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve umutlu yıllar diliyorum :) Herkesin dileği gerçek olsun :)

2012'den kendi adıma beklediklerim çok değil aslında. Biraz daha fazla zamanım olsun istiyorum, daha çok dikiş dikmek, daha çok tasarlamak hatta minik bir atölyem olsun istiyorum. Küçük bir evim olsun istiyorum, kira da olsa olur :) Mutfağından kek, kurabiye kokuları yükselsin istiyorum. Arkadaşlarımızı eve davet edelim, hep birlikte gülelim eğlenelim istiyorum. Çok mu :) 2012 daha yeni gelmişken, dileklerimle korkutmadan burada noktalıyorum yazımı.


İyi seneler :)